24 Temmuz 2010 Cumartesi

Hayatımıza Kastedenler Kim? .....











              Yukarıda görmüş olduğunuz patates bana neler düşündürdü bir bilseniz. Geçen hafta almış olduğumuz patates yavruladı. Eskiden bekleyen patates en fazla kök salardı. O da bildiğimiz kök olurdu. Şimdi gördüğünüz gibi patatesden patates ürüyor. Bu zamanın yöntemi bu. Patatesden patates yetiştiriciliği. Ondan sonra hergün duyduğumuz kanser vakalarına bir yenisi daha ekleniyor.

              Bir belgesel izlemiştim tv de. Kanser hastalığı israilli bilim adamları tarafından özellikle çıkarılmış bir hastalık diye bahsediyordu. Hatta panzehirinin de olduğu fakat; ilaç şirketlerinin cebini doldurmak için uzun süren tedavi ve ilaçların piyasaya sunulduğunu anlatıyordu. Yani hastayı ne tedavi ediyorlar ne de hemen öldürüyorlar diyordu belgeselde. Doğru mu bilmiyorum. Komplo teorisi de olabilir belki. Ama bugünlerde bukadar çok vaka duymaya başlamamız da insanı düşündürmüyor değil.
 
             Diğer yandan üreticiler tüketiciye daha iyi, hasarsız mal sunmak adına hormon kullandıklarını iddia ediyorlar. Yalanın dik alası bu işte. Daha çok üreteyim cebimi daha çok doldurayım düşüncesindeler, tek dertleri bu. Ve bu hırs uğruna tüm insanlığın hayatıyla oynuyorlar. Sen benim ne istediğimi nereden biliyorsun. Bana soruyor musun ne yemek istediğimi. Ben kurtlu elma, kurtlu ayva yemek istiyorum. Kurdun olduğu bölümü kesip geri kalan kısmını yemek istiyorum. Çünkü kurt yiyebilirsa benimde yememde bir mahsur yoktur diye düşünüyorum. Hepsi aynı boyda aynı renkte ve ceviz büyüklüğünde çilek yemek istemiyorum. Eğri büğrü, irili ufaklı çilek yemek istiyorum. Kim senden fabrika çıkışı gibi aynı boyda meyve istiyor. Hangi tüketici. Bu yalanın arkasına saklanıp canımıza maloluyorsunuz. Kendi canınız da bunun içinde üstelik. Bu nasıl bir para kazanma hırsıdır. Bu nasıl bir insanlıktır. Sizin ürettiklerinizi kurtlar kuşlar dahil hiç bir canlı yiyemezken; insanlığa yedirme hakkını nerden buluyorsunuz.

              Bir patatesden bu kadar çok şeyi durduk yere niye mi düşündüm? Pazar günü çok sevdiğimiz gençliğinin en güzel çağlarında, henüz bekar, evlenip çoluk çocuğa karışma hayalleri kuran değerli bir abimizin cenazesindeydik. Kanser illeti yüzünden genç yaşta hayatını kaybetti. Kanserin en kötü çeşidinde ve en son aşamasındaymış. (Ona burdan bir kere daha Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.) Ömründe sigarayı ağzına almayan alkol kullanmayan bir insan nasıl oluyorda en kötü kanser çeşidine yakalanabiliyor. Bunu sormak istiyorum herkese. O hormonlu gıdaları Allah'tan korkmadan bize yediren herkese. Bu şekilde canımıza kasdetme hakkını nereden buluyorsunuz?

             Yine bir doktor demişti ki: kanser mikrobu her insanın bünyesinde zaten var. Nezaman ki hızlı bir şekilde gereksiz çoğalmaya başlıyor işte ozaman tehlikeli boyuta geliyor. Peki ne oldu da tüm insanlığın bünyesinde bulunan bu hücreler aynı anda çoğalma eğilimine girdiler. Dünyanın bir ucundaki insanla ülkemizdeki herhangi bir insanın hücreleri aynı anda nasıl dellendi ve çoğalmaya, zarar vermeye başladı. Sebebi nedir? diye insanın aklına bir sürü soru geliyor.

             Bende hiç sigara içmiş insan değilim. Ama belki benim de ölümüm kanserden olacaktır. Kim bilir. Çünkü bize  ne yediriyor ne içiriyorlarsa; sonumuz hiç iç açıcı görünmüyor. Artık doktorlar kanser için gripten bahseder gibi bahsediyorlar. Ne oldu da bu hale geldik. Buna sebep olan yada olanlar her kimse ister bilim adamları ister daha fazla para kazanmaya çalışan birkaç az gözlü; onları Allah'a şikayet ediyorum. Ne bu dünyada hakkımı helal ediyorum. Ne öbür dünyada. Para ödetip canımızı alıyorlar. Allah onları bildiği gibi yapsın. Daha beterleriyle kendileri karşılaşsınlar; eğer niyetleri kötü ise...

            Bu yazımda çok kötü bir senaryo çizdim affedin ama. Akıbetimizden korkuyorum. Çünkü şimdi gidip o patatesin kendisi değilse bile, arkadaşlarından bir kaçını kızartıp yiyeceğiz. Gel de kötü senaryo çizme :(( Hepinize sağlık...... sağlık...... sağlık...... sağlık...... diliyorum. Geri kalan herşey teferruat. Sağ ve sağlıcakla kalın.

           

           

4 yorum:

  1. canım ne kadar güzel anlatmışsın.. sana tamamen katılıyorum.. herhalde sonumuz kanserden olacak bu gidişle.. ne yediğimizi bilmiyoruz. almayalım,kendimiz yetiştirelim desek ben artık topraktan bile emin olamıyorum.. sadece korkulu bi bekleyişle yaşıyoruz.. gerçekten çok acı.. yüreğine sağlık.. ben de sağlık sağlık sağlıkkk diliyorum..

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ediyorum yorumunuz için:) memnun oldum katılmanıza ve hatta çok sevindim. kimse yorum yapmayınca bu şekilde düşünen bir tek benim heralde demiştim ama benim gibi düşünen birinin daha olduğunu düşünmek güzel. Allah sonumuzu hayır etsin ne diyelim. yazılmışı yaşayacacağız. Allah güzel şeyler yazmış olsun inşallah. sağlıkla kalın...

    YanıtlaSil
  3. Çocuklar için kostüm yapmam gerekli rica etsem kostüm için kaalıp hazırlar mısınız

    YanıtlaSil
  4. Sevgili adsız sanırım yorumunu yanlış adreste yanlış yazının altına yolladın. Ben ne anlarım kostüm hazırlamaktan:)

    YanıtlaSil