Banu abla buna organizer demeyelim diyor hep. Ama aklıma ilk organizer geliyor, hatırlaması kolay. Öbür türlü ne diyeyim bilmem; toparlayıcı hoş olmuyor, düzenleyici ? bilemedim işte:)) Her aşaması tamamen spontane gelişmiş birşey oldu. Bunlar ne kutusu mu buyrun siz görün.
Tıkanan lavabolar benim sinirimi bozar. Onun için sık sık alır dökerim bu lavabo açıcılardan. Şimdiye kadar atardım kutularını çok ince ve cansız, birşey olmaz bundan diye. Ama her fikrin olgunlaşması için zaman gerekliymiş demek ki. Bu sefer atarken kıyamadım. Git gide çöpçü olduk ya. Bir dolap ağzına kadar çöple dolu değerlendirilmeyi bekliyor:)) Ne yapabilirim derken buldum.
Malzemelerim bir çantanın içinde duruyordu. Ve her lazım oldukça çıkarmak toplamak pratik olmuyordu.
Onları düzenlemek için olur bu kutular dedim ve çalışmalara başladım.
Kapaklarını kestim önce. Alt kısımdaki kapakları yapıştırdım. İçine birşey koyup çıkardıkça açılmasın diye. Beş tanesini bir araya yapıştırdım. Etrafını kalın mukavva ile kaplayınca sapasağlam bişey oldu. Sonucu beğenince beşli yetmez deyip gidip bir beş kutu daha aldım. Nasıl olsa kullanırım ilerde diye. Onlarada aynı işlemi yaptım. Birbirlerine yapıştırınca aradaki bölmelerde sağlamlaştı biraz. Böylece her malzememi ayrı bölmeye koyabilecektim. Süper bir düzene kavuşacaklardı.
Malzemelerin bolluğu açısından ikinci bir beşli kutu olayına burda karar verdim:))
Arada ayrıklık kaldı diyebilirsiniz onuda bir karton parçasıyla kapadım.
Vee kaplama olayı. Kitaplığımın rengine çok benzeyen kağıtla kapladım ve sevdim bu halini:))
Üst kısmına silme gelecek şekilde kapladım içe kıvırmak zor olacaktı bölmeli olduğu için. Tabi üstün görüntüsünü böyle bırakmadım. Boyutlu simli boyam ile geçtim.
Ve bu da vazifeye başlamış hali:))
İşte malzemelerin daha önceki mekanları.
Ve yeni mekanları. Bu çok daha pratik oldu. Lazım olan tüm malzemelerim hemen elimin altındalar artık. Ben sevdim bu sonucu. Sizce nasıl olmuş:))